Gayrimenkul
geliştirme projelerinin ticari başarısında tasarımın ve tasarımcının etkisi hep
tartışılır. Bir görüşe göre, projenin ve konseptin gerçek müellifi, ticari
başarının odağındaki geliştiricidir. Bu görüştekilere göre, mimari tasarım
anonim bir mekan yaratma, sistem ve malzeme tanımlama sürecinden ibarettir ve
buna göre tasarımcı kimliği konseptin sahibi olan geliştiricinin markası
içinde erimelidir.
Benim de içinde yer
aldığım karşı görüş ise, tasarımcının marka değerini, projenin ticari
başarısının odağına alır. Bu görüştekilere göre tasarımcı, geliştiricinin marka
değerine artı değer katmalı, gerektiğinde onunla rekabet etmeli hatta bazen onun
önüne dahi geçmelidir.
İlk görüşü
savunanlar; tasarımcıyı odak noktasına alan geliştiricileri marka değerlerinin
yetersizliği ile küçümserken, karşı görüşü savunanlar geliştirici başarısının
doğru projede, doğru mimarın doğru tasarımı ile zirveye çıktığını ve
geliştiricinin gerçek gücünün bunu yapabilmesiyle ortaya çıktığını iddia
ederler.
İster vitrinde marka değeri ile, isterse mutfakta anonim statüde, mimarın
ve mimari tasarımın bir gayrimenkul geliştirme projesinin ticari başarısındaki
rolü inkar edilemez bir gerçektir. Başarılı bir projenin bir kurumun marka değerine
katkısının yanı sıra para ile satın alınamayacak düzeyde bir entelektüel sermaye
sağlayabileceği ve hatta bir kaldıraç etkisi yaratabileceği göz ardı
edilmemelidir.
Öte yandan,
gayrimenkul geliştirme projelerinin büyüyen ölçeğine bağlı olarak teknik, idari ve finansal
yönden giderek daha karmaşık hale gelmesi ve paydaşların sayısının artmasına
bağlı olarak mimarların geçmiş dönemlerdeki “Pivot” rollerini artık başta
Geliştirici, Finansör, Pazarlamacı ve Proje Yöneticileri olmak üzere diğer
paydaşlarla paylaştıkları gözleniyor.
Özellikle yaratıcı
süreçte paydaşlar arasında hem tatlı bir rekabet ve hem de sıkı bir işbirliği
söz konusu oluyor. Gerçekleşmesi düşünülen ilk hayali, İşveren/Yatırımcı/Geliştirici
kuruyor. O hayalle bağlantılı olarak İşveren/Yatırımcı/Geliştirici başta olmak
üzere İşletmeci/ Pazarlamacı/ Finansör/ Kamu vb. tüm paydaşların istek ve
taleplerini mimar ve diğer mühendislik tasarımcılarının diline Proje Yöneticisi
tercüme ve formüle ediyor, tasarım sürecini izliyor, gerek tasarım ve gerekse
uygulamadan çıkan ürünleri test ve teyit ediyor.
Mimarlar bu süreçte
tüm paydaşların gereksinimlerinin analiz ve sentezini yapıyor, bunları
yarattığı eserin içinde bütünleştiriyor ve ortaya çıkan eserin telif
sorumluluğunu üstleniyor. Bu bütünleştirme çabaları aşağıdaki sorumlulukları
içeriyor:
- Mekansal / Fonksiyonel Çözüm
- Estetik Çözüm / Algılanma
- Gelir – Gider Dengesi
- Yasal Koşullara Uyum (İmar, Ruhsat,
Standartlar vb.)
- Doğal / Çevresel Koşullara Uyum
(Topografya, Zemin, Yön vb)
- Sürdürülebilirlik / Yaşam Döngüsü
Maliyeti (Enerji Tasarrufu, Doğal Kaynaklar, Ekolojik Denge, Ulusal /
Uluslararası Sertifikasyon)
- İşveren ve Yatırımcının İsteklerine
Uyum (Fizibilite, Stratejik İş Planı, Kurumsal Kimlik vb.)
- Yapımcı İsteklerine Uyum (Uygulama
Kolaylığı, Doğru Sistem Çözümleri, Malzeme Temini vb.)
- İşletmeci İsteklerine Uyum (İşletme
Verimliliği)
- Finansör İsteklerine Uyum (Yatırım
Kabiliyeti)
- Pazarlamacı İsteklerine Uyum (Pazar
Koşullarına Uyum)
- Toplum İsteklerine Uyum (Bütünsellik )
- Katma Değer (Marka Değeri, İnovasyon,
Farklılık, Yaratıcılık, Öncülük vb.)
Tüm bu unsurları
yerine getirebilmenin ve başarılı olmanın sırrı, doğru seçilen ekip üyelerinin doğru işbirliği ve ekip çalışmasında yatıyor.
Bir projenin ticari
başarısı için Geliştirici tarafından seçilen en kritik paydaş: Tasarımcı/Mimar.
Gayrimenkul geliştiricilerinin, bugüne kadar yaptıkları bilinçsiz mimar seçimlerine veya
projenin nicel kısmına ilişkin mimara vermedikleri/veremedikleri detaylı pazar
araştırma, fizibilite, ihtiyaç programı, iş planı vb. eksikliğine bağlı ticari başarısızlıklarının
suçunu mimarlara yükleyerek bu sorumluluklarından kurtulmak istemeleri haklı ve adil değil.
İşveren/Yatırımcı/Geliştiricilerin,
gayrimenkul projelerinde;
1) Tasarımcı/ Mimarları hangi kriterlere göre
seçtikleri,
2) Mekânsal, fonksiyonel ve estetik çözüm, yasal koşullara ve çevresel
koşullara uyum gibi olmazsa olmazların dışında neler bekleyip, Mimarların ne
tür yeni değerler yaratmalarını istedikleri,
3) Farklı paydaşların istek ve
beklentilerinin ne ölçüde dengelenip bütüne katkıda bulunduğu
hep tartışılır.
Küreselleşmenin, mimarlar için ortak bir dünya
mimari kültürü yarattığını ve farklı coğrafya ve kültürlerde farklı mimarların da bir gayrimenkul geliştirme projesi için uygun olabileceği görüşünü artık kabullenmeliyiz. Nasıl ki, ülkemizdeki evrensel ihtiyaçlara uygun bir alışveriş merkezi ya da
bir konut için bile bazen bir Hollandalı, Amerikalı, İngiliz, İspanyol mimar uygun
olabiliyorsa, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Libya, Türkmenistan gibi birçok ülkede
Türk mimarlar uygun olabiliyor.
Buradaki en önemli husus, yerli ya da
yabancı, marka değerine sahip ya da değil, uygun mimarın seçiminde yapılacak ayrıntılı
bir çalışmanın, projenin ticari başarısına ciddi etki yaratacak teknik, ekonomik,
çevresel ve sosyal çeşitli avantajlara yol açabileceğini bilmektir.
Dolayısıyla sadece medyada adının daha çok
duyulmuş olması, ya da ailenin ve firmanın mimarı olmanın ötesinde geliştiricilerin
yeni bir projeye başlarken en değerli zaman ve enerjilerini, iyi organize
edilmiş tasarım brief’ine, mimar araştırmasına ve mimar seçim süreçlerine
ayırmaları gerekiyor.
- · Tasarımcı seçim modeli ne olacak? Süreç nasıl işleyecek?
- · İşbirliği modeli nasıl olacak?
- · Tasarım Briefi ve mimari ihtiyaç programını kim hazırlayıp verecek?
- · Paydaşlar arasında iletişim ve bilgi paylaşımı nasıl olacak?
- · Objektif ya da sübjektif seçim kriterleri neler olacak?
- · Hizmet bedeli nasıl belirlenecek?
- · Tasarımcının yapısal ve finansal durumunun değerlendirmedeki etkisi ne olacak?
- · Tasarımcının projeye yaklaşım ve metodoloji önerisi nasıl değerlendirilecek?
Ancak bu soruların cevabının baştan
verilmesiyle tasarımcılar projenin daha en başında geliştiricilerin tüm talep
ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazır olabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder