Erzurum’da
2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için 100 milyon harcanarak yapılan
kayakla atlama tesislerinin toprak kayması sonucu kullanılamaz hale gelmesi
haberi basında ve sosyal medyada geniş yer buldu.
Olay, farklı
toplum kesimleri tarafından farklı bakış açılarından değerlendirildi. Bu
sayede, çeşitli platformlarda Vali, Gençlik ve Spor Genel Müdürü, Müteahhit,
Politikacılar, Meslek Örgütleri, Üniversiteler ve Vatandaşların olaya farklı
bakış açılarını ve görüşlerini öğrendik.
Sayın Vali, kulelerde ortaya çıkan tablonun üzücü
olduğuna işaret etti ve "Moralleri
yüksek tutun. Hep beraber, Erzurum olarak, en kısa zamanda bu işinde altından
kalkacağımızdan emin olabilirsiniz" dedi.
Gençlik ve Spor Genel Müdürü; “Ne olup bittiğini henüz
bilmiyoruz. Bir açıklama yapmamız mümkün değil, ama Kayak Milli Takımı atlama
yaptığı sırada göçük olmaması büyük bir şans” dedi.
Müteahhit; “Bu bir doğal afet, inşaatla ilgili bir
sorun yok. İnşaat firması olarak bizden istenilen proje neyse onu hayata
geçirdik.” dedi ve şimdilik konuşmanın erken olacağını belirtti.
Teknik İnceleme Heyeti Başkanı; “Bir heyelan söz
konusu. Elde ettiğimiz verileri bilimsel bir rapor haline getireceğiz” dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi; "Ülkemizin jeolojik gerçekliliği göz ardı edilerek, doğaya inat ’her yerde inşaat yaparım’ anlayışının sonucu; dün olduğu gibi bugün de milyonlarca lira kamu kaynağının heba olması devam etmektedir" dedi. Bir deprem uzmanı da: “Biz yamaçtaki ağırlığı alırız, bunlar gölet oturtmuş. Bu olağanüstü bir mühendislik hatası” dedi.
Çeşitli uzmanların: “Pistlerdeki çelik kazıkların boylarının olması
gerekenden kısa olduğu, pist eğiminin yanlış olduğu, zeminin dolgu ve aktif fay hattı üzerinde olduğu, uzmanların proje
aşamasındaki uyarılarının dikkate alınmadığı” yönünde pek çok beyanı oldu.
İktidar ve
muhalefet kanadındaki politikacıların neleri, nasıl söylemiş olabileceklerini
tahmin etmeniz zor değil. Vatandaşların sosyal medyadaki yorum ve tepkileri
ise, bu sayfalara alınamayacak kadar ölçüsüz ve hoyratça idi.
Bu örnek
olayın, inşaat sektörünün pek çok sorununu içinde barındırdığını düşünüyor ve yukarıda
adı geçen beyan sahibi sorumluların kimliklerinden bağımsız olarak, “bir yanlışın tek sorumlusu yoktur” diyorum.
Nitekim bu olayda da bir hatalar zinciri olduğu açık ve sorumlularını farklı aşamalara göre şöyle sıralamak mümkün:
- Yatırım Kararlarını Verenler
- Yer Seçimini Yapanlar
- Tasarım ve Mühendislik Çalışmasını Yapanlar
- Zemin Etüdünü Yapanlar
- İnşaat Ruhsatını Verenler
- Hizmet ve İnşaat İhalelerini Yapanlar
- Yapıyı İnşa Edenler
- Projeyi Yönetenler
- Yapıyı Denetleyenler
- İşletmeyi Üstlenenler
- Yapımı ve Yapıyı Sigorta Edenler
- …..
Bunlara bir
de;
- Projenin kapsamlı planlaması için gerekli hazırlığa zaman ayırmayanları,
- Sorumluluk üstlenmeden "tavşana kaç tazıya tut" diyenleri,
- Çeşitli yapım, malzeme ve hizmet ihalelerinde yolsuzluk ve suistimal yapanları,
- Kaliteyi değil sadece en ucuz fiyatı öne çıkaranları,
- Meslek itibarını günlük politikalara kurban edenleri,
- Bağımsız müşavirlik kavramı bir kulağından girip öbür kulağından çıkanları,
- Kamu ihale yasası, yapı denetim yasası gibi hassas konularda meslek örgütlerinin görüşlerine itibar etmeyenleri,
- Bu yasaları sürekli değiştirip politik oyunlara alet edenleri,
- Vb.
Endişem, bu
olayda da bir mühendisten ya da müteahhitten bir "günah keçisi" bularak ve “vur abalıya” örneği bir toplumsal linç
yapılması ve derece derece sorumluluğu olan pay sahiplerinin kafa yapısını
değiştirmeden, gerekli dersi almadan, gerekli yasal düzenlemeleri yapmadan, bu
olayın da her zaman olduğu gibi mühendislik faciaları tarihinin tozlu
sayfalarına gömülmesi.
Bugün bir
kamu kurumunun başına gelen bu olayın, özel sektör kuruluşlarının da sıklıkla
başına geldiğini biliyorum ve bunun ülkemizin kaderi olmadığına inandığım genel
bir kültür sorunu olduğunu düşünüyorum. Ümit ederim, bir gün bu tür olayları,
bilimsel, bağımsız ve enine boyuna araştıracak bir yetkili kurum çıkar ve sektörün
kendisine çeki düzen vermesi için gerekli değişim hareketinin önünü açar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder